66a7d042788d4.jpg
  • Tem 29, 2024
  • psk. İdil Özgüçlü

Yetişkinlikte Neden Sınır Koymakta Zorlanırız?

Bizi biz yapan şeylerden kendimiz sorumluyuz

Kim olduğumuz, kim olmadığımız, neye sahip ve nelerden sorumlu olduğumuzu bilmek bizi olası tehlikelerden ve acılardan korur. Bunları bilmediğimiz veya yok saydığımız durumlarda; depresyon, anksiyete, yeme bozuklukları, bağımlılıklar, tepkisel bozukluklar, içe kapanıklık problemleri, panik bozukluklar ve ilişki evlilik sorunları gibi pek çok problem gün yüzüne çıkar. Bu klinik belirtilerin kökeninde yatan sınırlarla olan uyuşmazlıkları yaşayıp yaşamadığımızı anlamak için kendimizle baş başa kaldığımızda yaptığımız konuşmalara bakabiliriz; “İstemiyorum ama hayır deseydim kabul edilmeyecekti, beni bırakabilirdi, uyumlu olmak zorundayım, öfkeli gözükmek istemedim, onu incitebilirdim, onun isteklerini gerçekleştirebilmeliyim, bunu yaparsam cezalandırılabilirim, eleştirileceğim, bencilce davranmış olurum, ben hayır deseydim başkaları da bana aynı davranışı sergiler ve bu beni rahatsız eder, kendimi suçlu hissetmek istemiyorum vb.” düşüncelerle birlikte duygusal olarak öfke, üzüntü, suçluluk duygularını çok yoğun bir şekilde hissetmeye başlayabiliriz. Bu çaresiz gibi gözüken döngüden çıkabilmemiz için yapmamız gereken sağlıklı sınırlar belirlemektir. 

Sınır oluşturma yeteneği nasıl gelişir?

Sınırlar, çocukluğumuzdan itibaren öğrendiğimiz birbirinde ayrı, belirli süreçler halinde gelişir. İlk temelinin bağlanma olduğunu düşünebiliriz. Kendi kendimize ne kadar konuşsak, okusak veya çalışsak da bunları destekleyecek ilişkilerimiz olmadığı sürece sınırlar belirleyemez ve geliştiremeyiz.  En derin ihtiyacımız ait olma ve ruhumuzun bağlanma ihtiyacıdır ve bunun temeli ailede atılır. Sonrasında takip edilen ayrılma ve bireyselleşme süreçleri ben kavramının oluşması, farklılaşma, yapabileceklerimizi ve yapamayacaklarımızı öğrenme süreçleridir. 

Yetişkinlikte Neden Sınır Koymakta Zorlanırız?

Kendi ailelerimizde yukarıda saydığımız süreçleri destekleyen bir yaklaşım olmadığı takdirde sınırlarla ilgili kuralları ve yetişkin insanlar olduğumuzda ortaya çıkan sınır problemlerimizin aslında çocukluktan beri büyüdüğümüz evde öğrendiğimiz davranış kalıplarının (mahcubiyet ve gücenme korkusuyla verici olma, kıskanma, pasif kalma, sınırlardaki eksiklik, yüzleşme eksikliği) yetişkinliğe taşınması ile birlikte temelinin atıldığını söyleyebiliriz. Bunun yanında yetişkinliğe geçiş evresinde anne baba otoritesinden çıkıp yaşamın otoritesi altına girmemiz gerekir; bizi yöneten kimsenin olmadığı, yaşamımızın sorumluluğunun bize ait olduğunu, kendi isteklerimiz üzerinizde kontrol sahibi olduğumuzu öğrendiğimiz bir benimseme sürecinden geçmediğimiz takdirde de, yetişkinlikte sınır problemi yaşarız. 

hipath-psikoloji-merkezi