655f60213e8c5.png
  • Kas 23, 2023
  • psk. Tutku Şenyüz

Çocuklarda İçine Kapanıklılık

Çocuklar doğdukları günden itibaren bazı belirli mizaç özellikleri gösterebilirler. Bu mizaç özellikleri ebeveyn ya da bakım verenlerin tutumları ile veya çevresinin etkisi ile daha belirgin hale gelebilir veya zamanla azalabilir. Çekingenlik, içe kapanıklık da zaman zaman belirli mizaç özelliklerine dayandırılabilirken bazen de çevre ile olan etkileşimler sonucunda meydana gelebilir.

Çocuklar özellikle yeni tanıştıkları kişilere karşı mesafeli hatta bazen tepkililerdir. Çoğu anne ve baba için sorun gibi görünen bu durum birçok açıdan normaldir ve çocuklar sosyal ortama girdikçe zaman içinde bu durum aşılabilir. Ancak zaman zaman bu tepki ya da yabancı davranma durumu daha belirgindir ve çocuğun çevresi ile olan ilişkisini olumsuz etkilemektedir. Çocuk olaylara birdenbire atılamaz, reaksiyon gösteremez; önce etrafını gözler, çevresini tanır, kendisini güvende hissettikten sonra ortama dahil olur. Bu durumdaki çocuk sosyal bir yapıya sahiptir. Öte yandan aşırı sosyal, atak, girişken olduğu söylenen çocukların bir kısmı reaksiyoner çocuklardır. Kendilerini savunmak zorunda bırakıldıkları için empati duygularından yoksunlardır. Anne ve babalar genellikle koşan, hakkını savunan, ağlayan, bağıran çocukların dışa dönük olduğunu düşünürler. Ancak bir çocuğun karakterini belirlemek için hareketlilik ya da sessizlik tek bir veri değildir hiçbir zaman. Örneğin; 4 yaşında duyarlı bir çocuk bir misafir geldiğinde, odaya girmeden önce onları seyreder. Onlarla hemen iletişime geçmez, daha sonraki adımda anne ve babasının yanına gelir, kendisini güvende hissettiğinde de ortama dahil olur. Bu bir duyarlı çocuk davranışıdır, bu durumdaki çocuklar asosyal olarak yargılanamaz.

İÇE KAPANIKLIĞIN BELİRTİLERİ NELERDİR?

Eğer çocuğunuz dışarıdan gelen uyarıcılara karşı çekiniyorsa, konuşurken az göz teması kuruyorsa, yeni bir şeyleri denemek daha zor geliyorsa, yeni durum ve ortamlara alışması gerekenden daha fazla zaman alıyorsa, yeni kişilerle iletişim kurmakta zorluk çekiyorsa ve çoğu zaman bir şeyleri tek başına tecrübe etmeyi tercih ediyorsa içe kapanık olma eğilimleri daha yüksektir diyebiliriz.

İÇE KAPANIKLIĞIN SEBEPLERİ NELERDİR?

Annesinden yeteri kadar ilgi ve sevgi görmeyen çocuklarda her ne kadar anne yanında olsa da kaygılı bağlama dediğimiz bir davranış bozukluğu orta çıkmış olur, bu durum çocukların içe kapanıklığına neden olmaktadır.

Hırçın ve sinirli bir anneye sahip çocuklarda saygın bir ilişki olmamasından kaynaklı ötesinde şiddet ve baskının olması çocukta kendini ezilmiş ve bastırılmış hissiyatını oluşturur bu durumda çocuklar genellikle içine kapanık mizaca sahip olurlar.

Aile içinde kendisini yeteri kadar ifade edemeyen, ruhsal iletişim kuramayan çocukların kaygı düzeyleri daha yüksektir, bu durum beraberinde çocuklarda içine kapanıklığı getirmektedir.

 ÇOCUĞUN ÇEKİNGENLİĞİNİ NASIL YENEBİLİRİZ?

Çocuğunuz çekingen davrandığında onlara mantıklı açıklamalar yapmaya çalışarak onunla didişmek çekincelerini yenmeleri konusunda onlar bir fayda sağlamayacaktır. Çocuğunuzun düşünce ve duyguları üzerine rahat bir şekilde konuşabileceği bir alan tanımak oldukça önemlidir. Düşüncelerini ifade etmesi bazen zaman alabilir bu nedenle ebeveynler sabırlı olmalıdır.

İçine kapanık çocuklar genellikle yaşadıkları olayların etkisinde kaldıkları için kendilerini dış dünyadan soyutlamaya çalışırlar. O nedenle yaşadıkları durumlar üzerine konuşmalı, duygularını ifade etmelerine izin vermelisiniz ve onları dinledikçe kendilerini açacaklarını bilmeli, hiçbir söylediklerini yargılamadan, kızmadan anlayışla karşılamalısınız. Çünkü bir çocuğun içine kapanmasının temelinde dinlenmeyeceğinin ya da yargılanıp kızılacağının çekincesi vardır.

Çocuğunuzun ilgi alanlarını ve yeteneklerini keşfetmesi konusunda ona yardımcı olabilirsiniz. Çocuğunuzun nelerden hoşlandığını keşfetmek aranızdaki ilişki ve güveni de sağlamlaştıracaktır. Bu alanları keşfederken çocuğunuz sizin orada olduğunuzu bilmeye birçok kez ihtiyaç duyabilir. Bu ihtiyaç sadece her şey yolunda giderken değil bazen de bir şeyler ters gitmeye başladığında olabilir. Böyle durumlarda çabasını desteklemek, neyi hedeflediğini anlamak, başarmasına yardım ederken aynı zamanda seçenekleri fark etmesini sağlamak çocuğunuza yardımcı olacaktır.

Çocuğunuzun duygularını anlayın ve dinleyin. Sadece olumlu duyguları değil, olumsuz duyguları da dinlerken onunla birlikte olun. Siz çocuğunuzun duygusunu kabul ettikçe ve anladıkça, çocuğunuz da kendi hislerini daha rahat görebilir. Size endişelerini anlatırken onu dinlemeniz ve endişelerini küçük şeyler olarak görmemeniz çocuğunuzun rahatlamasına yardım edecektir. İçe kapalı çocukların duygularını onlara geri yansıttığımızda, günlük deneyimlerini zenginleştirirken ilgilerini çeken şeyleri keşfetmeleri için daha uygun bir ortam sağlayabiliriz.

Çocuğu bilmediği ortamlara habersiz sokmayın. Yeni girdiği ortamlarda da konuşması, kaynaşması için ısrar etmeyin. Kendisinin ortamı ve insanları keşfetmesine müsaade edin.

Aile ve arkadaş çevresinde kendini anlatması için ona zaman verin. Sözünü kesmeyin ve cümlelerini tamamlamayın. Kendi cümleleriyle kendini ifade etmeye çalışan çocuk dinlendiğini hissetmelidir.

Psk.Tutku ŞENYÜZ

hipath-psikoloji-merkezi