65d70e0cc2fc9.jpg
  • Şub 22, 2024
  • psk. Tutku Şenyüz

ÇOCUKLAR NEDEN HIRÇINLAŞIR VE BİZLERE BAĞIRTILARLA NELER ANLATMAK İSTERLER?

Çocuklar bir yaşından itibaren kişilik özelliklerini ortaya koyan belirgin davranışlar sergilemeye başlarlar. Birey olma yolunda ilerleyen çocuk hem genleri yoluyla getirdiği hem de yakın çevresinden modelleyerek öğrendiği bazı davranışları ortaya koyar. Her çocuk özeldir ve kendine has özellikleri vardır. Hareketlilik, sakinlik sessizlik gibi farklılık gösteren özelliklerin dışında duygu durumları da farklılık göstermektedir. Bunlardan biriside hırçınlıktır. Üstelik hırçınlık bir duygu durumudur ancak sonuçları davranışlara yansımaktadır. Hırçınlık dediğimizde öfke, ısrar etme, inat ve tutturma, saldırgan tavırlar en hafiften en uç noktaya kadar pek çok şeyden bahsedebiliriz. Bu bir duygu ve davranış bocalamasıdır. Kişilik yapıları gen yoluyla geçtiği gibi hiçbir davranış gen yolu aktarılmaz. Örneğin her ne kadar yüksek sesle konuşan, sorunlarını bağırtı ve gürültü ile halleden ebeveynlerin bağırtılı gürültülü çocukları olsa da, bu genetik değil öğrenilmiş bir davranıştır. Bir başka ifade ile kiminle nasıl ve hangi ses tonuyla konuşacağı konusunda aile içinde olumsuz örnekleri görmüş bir çocuk çevresi ile konuşurken üzerindeki psikoloji tesiri ile konuşacaktır. Kendisi farkında olmasa bile.

Çocuğu bağırmaya iten en önemli sebep sinirlendirilmesi midir?

Çocuklar içlerinde biriktirdiği pozitif ve negatif hisleri dışarı çıkaramıyorlarsa bu noktada sorunlar başlar. Kendisini ifade edemeyen, kaygılı olduğu zaman, problemlerini çözmede yetersizlik yaşadığı zamanlarda çocuklar agresif, hırçın, duygusal ve mızmızdır. Söylenen herhangi bir durumda ağlamaya ya da saldırmaya hazırdır. Kendisini sözel olarak ifade edemeyen çocuklar ağlamayı ya da bağırmayı bir çıkış yolu olarak görürler. Çocuklar öncelikle kişilik yapılarına özgü nedenlerden hırçınlaşmakla beraber duruma özgü olaylar nedeni ile de hırçınlaşabilmektedirler;

Erken çocukluk dönemlerinde şiddete maruz kalınması agresifliğe ya da bağırtı ile kendisini savunmaya neden olabilmektedir.


-Ebeveynin çocuğunun yanlışlarına karşı tahammül göstermemesi

-Çocuğuna başka çocukların baskısına karşı sert davranışlarla kendisini savunmayı öğretmesi

Çocuğum onlar gibi olmasın düşüncesi ile baskı yapması, günümüzde birçok anne ve babanın çok farkında olmadan çocuklarına yaşattıkları olumsuz tecrübelerdir.


Halbuki bu tür baskı ve zorlanmalar çocukların savunma çabasına, intikam alma duygusuna sebep olmakta ve böyle durumlara sahip çocukların bağırtı ile konuştuğuna şahit olmaktayız.

Bir diğer sebep ise yok sayılmadır. Bir çocuk düşünün ki ev içerisinde sürekli olarak terslenmiş, azarlanmış ve kendi duygu, düşüncelerini ne zaman ifade etmeye kalksa önemsenmeyip, dalga geçilmiştir. Bu tür durumlara maruz kalan çocuklarda çevresine sürekli bağıran, saldıran ve huzursuzluğuna dile getiren bir mizaca sahip olmaktadır.

Yapılan araştırmaların sonuçları gösteriyor ki çok küçük yaştaki çocuklar hatta bebekler bile sinirlenip hırçınlaşabilmektedir. Onları sinirlendiren nedenlere baktığımızda, öncelikle engellenme durumunda çok sinirlendikleri ve hırçınlaştıkları görülür. Özellikle 2 yaş dönemi çocuğun bağımsız olduğunu fark etmeye başladığı, merakının arttığı bir dönemdir. Çocuk gelişiminin en önemli evresidir. 2 yaş döneminde çocuk sıklıkla öfke nöbeti yaşayabilir, inatçılık ve hırçınlığı tetiklenebilir. Çocuk, yürümeye, keşfetmeye başlar. Hareket halindeki çocuk kurallar ve yasaklarla karşı kaşıya kalır. Çocuk yasaklara ya aşırı uyum sağlar ya da bağımsızlığını ortaya koymak için direnebilir. Anne ve babanın çocuğun kendi duygu, düşünce ve istekleri olduğunu unutmadan kurallar ve sınır koyması önemlidir.

Peki ne yapılmalıdır?

Çocuklar bazen anlık ya da dönemsel olarak hırçınlaşabilmektedirler. Bu tür anlık duygusal dönemler hoşgörü ile karşılanmalıdır. Bazı durumlarda ise çocuk çevresinden gördüğü bu duyguyu ve davranışı ile aile bireylerine isteklerini yaptırmayı öğrenir. Ancak hırçınlaşarak istediğini yaptıran çocuklar bu kazanımlarından kolay kolay vazgeçmeyecekleri için ailelerin bu konuda çok dikkatli olması gerekmektedir. Bundan kaynaklı sağlıklı bir aile tutumu ve ebeveynlerin tutarlı davranışlarının olması gerekmektedir. Çocuklar hırçınlaşabilirler ancak bu davranışlar pekiştirilmemeli ve çocuğa karşı kararlı davranış gösterilmelidir. Hırçınlaşan çocuk ile inatlaşmak bir çözüm yolu değildir. Hırçınlaşan çocuğun dikkati dağıtılmalıdır. Çocuklar ile konuşurken bizlerin beklediği şekilde konuşmalar sergilemeliyiz, bu konuda çok rahatsız olduğunuzu ve böyle bir durum ile bir daha karşılaşılırsa o konu ile ilgili isteğinin yapılmayacağı net bir şekilde belirtilmelidir. Çocukta duygusal fikirlerin gelişmesi için destekleyici olun. Hayali oyunlar, yaratıcılığı artırıcı oyunlar, (yaratıcı drama) onun için yararlı olacaktır. Kızgınlık ve öfkeyi her insanda olan normal duygular olarak kabul edin. Çocuk korku, kaygı, üzüntü, kıskançlık gibi tüm duyguları insan özelliği olarak görmeli, bunları olumlu yollarla ifade etmeyi öğrenmelidir.

hipath-psikoloji-merkezi